Muaviye Şam’da, Hazreti Ali ise Küfe’de validir, aralarında anlaşmazlık vardır, savaş çıkmak üzeredir.
Bir gün, bir deveci, yüklediği mallarla Küfe’den Şam’a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar;
-Bu dişi deve benimdir!
Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir. İtiraz eder, dinletemez.
Sorun Muaviye’ye kadar yansır.
Halk bir meydanda toplanır.
Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlıya sorar;
Bu dişi deve kimindir?
.Benimdir!
Muaviye de onaylar,
-Evet, bu dişi deve Şamlınındır!
Sonra halka sorar;
-Bu dişi deve kimindir?
Hep bir ağızdan cevap verirler;
-Bu dişi deve Şamlınındır!
Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır;
-Bana bak, ben de, sen de biliyoruz ki, bu deve erkektir.
Küfe’ye dönüşte Ali’ye de ki;
-“Şam’da öyle bir ahali var ki, erkekleri de dişileri de, onların cinslerine değil, Muaviye’nin ağzına bakarak söylüyorlar, o dişiye erkek dese, ya da erkeğe dişi dese, hepsi ona itaat ediyor.”-Var git Ali’ye söyle ayağını denk alsın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder