13 Eylül 2013 Cuma

ALMAN CEHENNEMİ




Adamcağız, yirmi yılı aşkın bir süre Almanya'da "Gastarbeiter" ve sonunda emekli olmuş. Alman markı ile para kazanıp Türkiye'de yaşamak tabiî ki çok cazip. Memleket hasreti, eş-dost ve dostluk hasreti bir arada, dönmüş gelmiş ülkesine. Geldiğinin haftasına da
oluvermiş bizlere göre olağan bir trafik kazasında. Gitmiş öbür tarafa, çıkarmışlar çıkacağı yere, açılmış büyük defter ve bakmışlar ki"Cehennemlik..."
Uzunca yıllar Almanya'da çalıştığınız için sizin iki hakkınız var! İsterseniz Alman cehennemine, isterseniz Türk cehennemine gidebilirsiniz.
Adamcağız son alışkanlıklarını tercih ederek önce "'Alman
Cehennemi"ne gitmek istemiş. Hemen alıp götürmüşler. Gördüğü manzara gerçekten çok şaşırtıcı. Bu cehennemin daha önce bildiği işittiği ile hiç alâkası yok. Son derece güzel ve düzenli bir yer. Sormuş:
Ha buranın cehennemlik nesidur? Demişler ki:
— Burada saat tam beşte bir fincan bok gelir ve sen onu yemek mecburiye tindesin!
Bu durum adamcağızın pek içine sinmemiş ve:
Peni pir de Türk cehennemine götürün.
Melek eskortunda derhâl götürü ver misler "Türk cehennemine".
Durum burda da aynı,sadece  biraz daha kıllı ve bıyıklı.
Sormuş:
Ha buranın cehennemlik nesidur?
Burada saat beş civarında bir kova bok gelir ve sen onu yemek zorundasın.
Adamcağız kararsız kıvranıp duruyor. Melekler beklemekten sabırsız:
İşimiz var hadi, çabuk ol! Adam kesin kararını vermiş:
Pen Türk cehenneminde kaliyrum..
Bu sefer şaşırma sırası meleklerde, sormuşlar:
— Sen deli misin? Neden burda kalıyorsun? Adamcağız cevap vermiş:
Pak kardeşim, Alman cehennemi dediğinde saat peşte mutlaka bu poku yersin. Ha pizimkinde; ya saati geçirler ya kovayı bulamazlar ya poku yetiştiremezler, geçinip gidersin!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder