26 Ekim 2014 Pazar

Sosyal adalet


Bundan bir kaç on yıl önce genç bir Türk işadamı Güney Afrika’da
is gezisinde. Her şey umduğundan daha basarili ve çabuk gelişmiş.
Sözleşme bile imzalanmış. Dönüşüne tam bir gün var. Büyük Sinemalardan birinin önünden geçerken dikkatini “Ghandi” filmi çekiyor. Hani su bol Oscar’li uzun film. Hemen taksiden iniyor ve doğru gişenin önündeki kuyruğa. İnsanlar tuhaf tuhaf, bakıyorlar genç işadamına:
- Beydendi, siz yabancısınız galiba
- Evet, nereden anladınız?
- Burada beyazlar kuyruğa girmezler, onlar doğrudan gişeye gider
biletlerini oradan alırlar.
Adam biraz mahcup, tüm kuyruğu geçip gidiyor gişeye. Evet… Beyazlar için ayrı bir pencere:
-İyi günler efendim, bir koltuk rica ediyorum, arkadan ve ortadan
lütfen. Gişedeki kız şaşkın:
- Beydendi, siz yabancısınız galiba ?
- Evet, nereden anladınız?
- Burada beyazlar, koltukta degil, balkonda otururlar.
- Peki bir balkon lütfen. Adamcağız, balkonda filmi seyretmeye devam
eder etmesine de, Güney Afrika’da bizim sinemalar gibi uzun uzun aralar yok ki, sıkışır haliyle. Etraf karanlık, herkes filmi izliyor, dayanamaz ve ayağa kalkmaya karar verir. Tam kalkacak, yandaki sorar:
- Nereye beydendi?
- Hiiç… Tuvalete gitmem lazım..
- Beydendi, siz yabancısınız galiba ?
- Evet, ama nereden anladınız?
- Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aşağı işeyiverirler. Adam şaşkın, tek güvendiği etraftaki karanlık. Balkonun korkuluklarına dayanır ve tam çisini ederken, aşağıdan bir zenci seslenir:
- Heeey sen yabancısın galibaaa…!!!
Adam iyiden iyiye şaşkın, karanlıkta ve sadece çisinden tanındığı
için ürkmüş…
Aşağıdaki devam eder:
- İnsan sadece birinin kafasına etmez ki, şöyle bir serpiştirir.
Bu memlekette sosyal adalet diye birey var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder