27 Haziran 2015 Cumartesi

Yetimhane

adam paris'te bir lokantaya girmiş, bir köşedeki masaya oturmuş.
gelen garsona siparişini vermiş:
- kızarmış tavuk ve yanında patates kızartması istiyorum. ama mutlaka "poulet de brest" olsun, yoksa yemem. onun için önce çiğ tavuğu getirin bir göreyim! (poulet de brest: fransa'da kaliteli bir marka c.c.)
garson şaşırmış ama ses etmemiş; bir müddet sonra tavuğu getirmiş.
adam küçük parmağını tavuğun kı..nı sokup çıkarmış, koklamış.
- siz beni aptal yerine mi koyuyorsunuz, demiş. bu brest tavuğu değil. bu nanterre'den gelmiş...
garson mutfağa gitmiş; biraz sonra yeni bir tavukla gelmiş. adam yine küçük parmağını tavuğun kı..na sokup çıkarmış, koklamış.
- bu da brest tavuğu değil. bu bordeaux yöresinde yetiştirilmiş...
konuşmaları duyan ve adamın hareketini oturduğu dan izliyen bir adam kalkıp yanına gelmiş, pantolonunu sıyırıp kı...nı adama dönmüş:
- size zahmet olacak ama, demiş, ben yetimhanede büyüdüm. anamı babamı hiç tanımadım. bana nereli olduğumu söyleyebilir misiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder